Lösemi ve Ağız İçi Belirtileri Nelerdir?
Online Randevu Oluştur
Randevunu Şimdi PlanlaDoktorlarımıza
Sorularınızı Sorun
Lösemi ve Ağız İçi Belirtileri



Çoğu sistemik hastalık diş ve dişi çevreleyen, destekleyen dokular için birer risk faktörüdür. Bu hastalıkların ilgili hücre, doku yada organlara verdiği zararların yanında oral belirtileri de görülebilmektedir. Hatta bu belirtiler sistemik bir hastalığın erken teşhisine yardımcı olabilmektedir. Her hastalığın etkisi her bireyde farklıdır. Bu da kişilerin bağışıklık sistemlerindeki farklılıklarla açıklanabilir.
Lösemi Hastalığında Erken Teşhis bulguları
Lösemi, etyolojisi tam olarak belli olmayan, lökosit olarak adlandırılan beyaz kan hücrelerinin olgunlaşmadan (akut lösemi) yada olgunlaşmış durumda (kronik lösemi) kontrolsüz şekilde artmasıyla karakterize malign bir hastalıktır. Bu hücrelerin kemik iliğinde yer alması ile kanın pıhtılaşmasında bozukluk ve savunmada rol oynayan hücrelerin sayısında azalma görülür. Sonuç olarak da bu hastalarda enfeksiyon riski ve kanamaya eğilim artar, anemi ve lenf nödüllerinde büyüme görülebilir. Bunlara ilaveten ağız içi belirtilere de sıklıkla rastlanır. Kan hücrelerindeki bozukluğa bağlı, en ufak bir temasla yada kendiliğinden dişetlerinde kanama görülür. Ayrıca oral mukozadaki peteşi adı verilen küçük kanama odakları, ülserler ve yine periodontal dokularda yaygın morluklara rastlanır. Lokalize yada generalize dişeti büyümeleri de löseminin ağız içi belirtilerindendir. Bu gibi spesifik bulgularla günümüzde lösemi hastalığının erken teşhisi yapılabilmektedir.
Lösemi Hastalığında Ağız Hijyeni Nasıl Olmalıdır ?
Lösemi hastalarının ağız hijyenlerine verdiği özen en üst düzeyde olmalıdır. Bu durumu sağlamada diş hekiminin rolü oldukça büyüktür. Dişler ve alveol kemiği, periodontal ligament ve dişetinden oluşan periodontal dokular bakteri üremesine elverişli ortamlardır. Lösemi hastalarında bağışıklık sistemi zayıfladığından en ufak bir enfeksiyon şiddetli hale gelebilir. Bu hastalar genellikle kanama riskinden ötürü diş fırçalamaktan kaçınırlar. Böyle bir durumda yukarda adı geçen ağız içi belirtilerin görülmesi kaçınılmazdır. Dişhekimi, hastaya doğru ve etkili diş fırçalama yöntemini göstermeli ve hastanın bunu yumuşak diş fırçaları ile uygulamasını sağlamalıdır. Ağız içindeki mikroorganizma sayısını azaltmaya yönelik gargara kullanımı önerilmeli, yine enfeksiyon riskine karşı dental işlemler antibiotik proflaksisi altında yapılmalıdır. Diş çekimi gibi ciddi kanamalara sebep olabilecek operasyonlar öncesi bir hematolog ve onkologla konsültasyon yapılmalıdır.


